BURDUR BEJ MERMER OCAĞI

Burdur Bej Mermer Ocağı, Türkiye’nin güneybatısında yer alan Burdur ilinde, özellikle Karamanlı ilçesi ve çevresindeki dağlık alanlarda konumlanmıştır. Bu bölge, Türkiye’nin en zengin bej mermer rezervlerine sahip olmasıyla tanınır. Burdur Beji, dünya çapında ün kazanmış, homojen renk yapısı, ince damarları ve sade estetiğiyle iç ve dış mimaride sıklıkla tercih edilen yüksek kaliteli bir doğal taştır. Mermerin rengi genellikle açık bej, krem ve zaman zaman hafif gri tonlarında olup, doğal yapısı sayesinde uygulandığı yüzeylerde zarif ve sıcak bir atmosfer yaratır.

Burdur Beji mermeri, çıkarıldığı ocağın jeolojik yapısına bağlı olarak son derece dayanıklı, düşük su emme oranına sahip ve kolay cilalanabilir özellikler gösterir. Bu yönleriyle zemin döşemelerinde, iç ve dış duvar kaplamalarında, merdivenlerde, banyo ve mutfak tezgahlarında, şömine çevrelerinde, otel ve AVM projelerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Hem klasik hem de modern mimari tarzlara uyum sağlayabilmesi nedeniyle geniş bir kullanım alanına sahiptir. Yüzey işleme seçeneklerinin (cilalı, honlu, eskitilmiş vb.) çeşitliliği, uygulamalarda farklı doku ve görsellik tercihlerini de mümkün kılar.

Burdur Bej Mermer Ocağı’ndan çıkarılan mermerler, Türkiye’nin doğal taş ihracatında önemli bir paya sahiptir. Başta Orta Doğu ülkeleri (Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri), Avrupa ülkeleri (Almanya, İngiltere, Hollanda), ABD ve Uzak Doğu olmak üzere birçok ülkeye ihraç edilmektedir. Bu durum, Burdur Beji’ni yalnızca estetik bir yapı malzemesi değil, aynı zamanda bölge ve ülke ekonomisi için stratejik bir doğal kaynak haline getirmiştir. Burdur ili genelinde faaliyet gösteren yüzlerce aktif mermer ocağı bulunmaktadır ve bu ocaklardan büyük çoğunluğu ihracata yönelik üretim yapmaktadır.

Burdur Bej Mermer Ocağı, Türkiye’nin doğal taş sektöründeki en değerli kaynaklarından biri olup, dünya çapındaki projelerde estetik, dayanıklılık ve doğallığıyla tercih edilen prestijli bir üründür. Sahip olduğu jeolojik zenginlik, görsel uyumluluğu ve ihracat potansiyeli sayesinde hem yapı sektörüne hem de yerel ekonomiye önemli katkılar sunmaktadır. Ancak bu katkıların uzun vadeli olabilmesi için, çevresel etkilerin dikkatle izlenmesi ve sürdürülebilir madencilik uygulamalarının titizlikle uygulanması gerekmektedir.